Alman bir girişim, mevcut lityum iyon hücrelerinden daha ucuz ve daha yüksek enerjili piller üretebileceğini iddia ediyor. Ayrıca bu yeni pillerin çevreye daha duyarlı olacağını söylüyor. Ancak piyasaya çıkarıp satış gerçekleştirmek şimdilik mümkün durmuyor.
Theion firması geçtiğimiz günlerde bir basın bülteni yayınladı. Kükürt-kristal pil kimyasının geliştirilmesi için 15 milyon avroluk bir yatırım turunda olduğunu duyurdu. Bu, Theion’un pil ömrünü uzatacağını umduğu tescilli anot teknolojisine dayanıyor. Fakat kükürt bazlı kimyaların önünde bazı engeller var.
Bu formül ile Theion, Tesla Cybertruck’ta kullanılan 4680 hücreleri de dahil olmak üzere, günümüzün önde gelen nikel manganez kobalt hücrelerinin yaklaşık üç katı olan 1.000 Wh/kg enerji yoğunluğunu hedefliyor.
Theion, nikel veya kobalt kullanmadan bunu başarabileceği iddiasında. Theion, pillerinin mevcutlara kıyasla üçte bir oranında daha düşük karbon ayak izine ve maliyete sahip olabileceğini iddia ediyor. Bunun nedeni, şirketin duyurusunda belirttiği gibi, kükürtün Dünya’daki en bol bulunan 16. element olması. Bu da maliyetin azalmasında önemli bir etken.
Firmayı en çok zorlayan nokta ise kükürt-kristal pillerin kısa ömürlü olması sorunu. Bu ömrü uzatmak içinse büyük çalışmalar ve elbette büyük masraflar gerekiyor. Üretime başlamadan önce önemli testlerden geçmesi gerekiyor.
Bu alanda daha önce de çalışmalar olmuştu ve gerek ömür gerekse menzil açısından yüksek iddialar dile gelmişti. Stellantis, teknolojiyi ticarileştirmeyi hedefleyen iki girişimle (Lyten ve Zeta Energy) ortaklık bile kurdu. Ancak bu çabalardan herhangi birinin kükürt pillerini üreteceği belli değil. Elektrikli araç teknolojisindeki gelişmeler devam ediyor. Önümüzdeki yıllar da büyük değişimlere gebe olacak.