General Motors’un ileri batarya hücresi mühendisliği direktörü, InsideEVs’e verdiği röportajda şirketin geleceğe yönelik üç yeni nesil batarya teknolojisi üzerinde çalıştığını açıkladı. Bunlardan en dikkat çekici olanı katı hal (solid-state) bataryalar. GM aynı zamanda sodyum-iyon (sodium-ion) ve lityum mangan açısından zengin (lithium manganese-rich) bataryaların geliştirilmesine de ciddi emek harcıyor.
GM’nin nihai hedefi, daha uygun fiyatlı bataryaları seri üretime geçirmek. Aynı zamanda menzil ile şarj performansını iyileştirmek.
General Motors bu alanda önemli avantajlara sahip. Çünkü ABD’nin en büyük batarya hücresi üreticisi konumunda. Ayrıca bu konuda Tesla‘yı bile geride bırakmış durumda. GM, LG Energy Solution ile yaptığı ortaklık sayesinde rakiplerinden daha ucuza ve yüksek miktarda batarya üretimi gerçekleştirebiliyor.
Michigan’daki Wallace Batarya Hücresi İnovasyon Merkezi sayesinde GM, birçok farklı batarya teknolojisini eş zamanlı olarak test edip geliştirebiliyor. Örneğin, otomobil üreticisi şu anda lityum mangan açısından zengin (LMR) bir batarya kimyası üzerine çalışıyor. Bu yeni batarya türü, GM’in 2028 yılında piyasaya sürmeyi planladığı, tek şarjda 644 kilometreden daha fazla menzil sunan ve batarya ağırlığında önemli tasarruflar sağlayan bir pick-up modeli ile tanıtılacak. LMR bataryaların maliyeti, mevcut LFP (Lityum Demir Fosfat) bataryalarla benzer seviyelerde olacak.
Elektrikli Araç Batarya Üretimi
Sodyum-iyon batarya hücreleri ise henüz geliştirme sürecinin erken aşamalarında. Ancak GM, bu hücreleri üretme yetkinliğine sahip olduğunu ve yalnızca üretim süreçlerini, malzeme tedarikini optimize etmek ve doğru kullanım alanlarını belirlemek gerektiğini ifade ediyor.
Sodyum-iyon bataryalar, lityum-iyon bataryalara göre daha düşük enerji yoğunluğuna sahip olsa da daha güvenli. üretim maliyeti daha düşük ve nadir bulunan hammaddelere ihtiyaç duymuyor. Çünkü sodyum dünya genelinde bol miktarda bulunuyor ve düşük sıcaklıklarda performans kaybına uğramıyor.
Son zamanlarda Çin’de sodyum-iyon bataryalar özellikle iki tekerlekli araçlarda popülerleşiyor. Daha düşük maliyetleri ve kısa mesafeli kullanımlarda yeterli performans sunmaları, enerji yoğunluğundaki dezavantajlarını dengeliyor.
Bütün bu gelişmeler heyecan verici olsa da, bahsedilen batarya teknolojilerinin geniş ölçekli seri üretime geçmesi için henüz birkaç yıl daha gerekiyor. Ancak sodyum-iyon bataryaların yakın zamanda daha yaygın hale gelme ihtimali bulunuyor.