Nissan, on yılı aşkın bir süre önce elektrikli otomobillerin ana akımda konuşulmasını sağlayan markalardan biri olarak kabul ediliyor. Şimdi ise şirket, yeni bir dönemin kapılarını aralıyor: tamamen yenilenen, üçüncü nesil Nissan Leaf. Bu ayın ilerleyen günlerinde yapılması beklenen tam tanıtımdan önce, şirket bu güçlü mirası taşıyan araçla ilgili ilk ipuçlarını paylaşıyor. Orijinal Leaf cesur bir adımdı ve Nissan’ın “başkalarının cesaret edemediğini yap” anlayışını yansıtıyordu. Otomotiv dünyası ise bu yeni neslin, elektrikli otomobillerle ilgili beklentileri yeniden tanımlayıp tanımlayamayacağını merakla bekliyor.
İlk Nissan Leaf 2010 yılında yollara çıktı. Yani şirket elektrikli araçlar konusunda yeni değil. Bugüne kadar dünya çapında yaklaşık 700.000 adet Leaf satılmıştır. Ayrıca bu araçlar toplamda yaklaşık 28 milyar kilometre yol kat etti.
Nissan, bu modeli benzinli ve dizel araçlara karşı cazip bir alternatif haline getirmek istiyor. Geliştirme sürecinde en çok odaklanılan konulardan biri aerodinamik verimlilik oldu. Kaldıki bu elektrikli araçlarda menzilin maksimize edilmesi açısından kritik bir faktör. Yeni modelin ABD ve Japonya’ya yönelik versiyonları 0,26’lık etkileyici bir hava sürtünme katsayısına (Cd) ulaşıyor. Avrupa’ya özel jant ve dikiz aynası tasarımına sahip versiyon ise 0,25 Cd ile daha da düşük bir değere sahip.
Menzil ve Aerodinamik
Daha düşük Cd değeri, aracın havayla daha az sürtünme yaşadığı anlamına geliyor. Bu da doğrudan daha yüksek enerji verimliliği ve daha uzun sürüş menzili anlamına geliyor. Nissan mühendisleri bu değerlere ulaşmak için kapı kollarını gövdeyle hizalı şekilde tasarladı. Yüksek hızlarda kapanan aktif ızgara panjurları var. Dahası aerodinamik jantlar geliştirilmiştir. Aracın altı düzleştirildi ve genel olarak hızlı akış sağlayan fastback bir siluet tercih edilmiş.
Nissan’a göre, panoramik cam tavan bile performansa katkıda bulunan işlevsel bir bileşen. Tasarımcıların, aracın arka kısmında hava akımının koptuğu noktalarda yüksekliği 12 mm azaltmasını sağladı. Bu sayede sürtünme azaltılırken iç mekanda baş mesafesinden ödün verilmedi.
Tavan, bir düğmeye dokunarak camın şeffaflığını ayarlamayı sağlayan en yeni elektro-kromik teknolojiye sahip. Böylece güneşlik gibi geleneksel çözümlere gerek kalmıyor böylece arka koltuklarda baş mesafesi korunmuştur. Ek olarak, camın yüzeyine uygulanan kızılötesi yansıtıcı kaplama, güneşten gelen ısıyı azaltmaya yardımcı oluyor.
Platform ve Ferah İç Mekan
Tamamen elektrikli Leaf, Nissan’ın elektrikli araçlara özel olarak geliştirdiği CMF-EV platformu üzerinde yükselecek. Bu platform, iç mekanda tamamen düz bir zemin sağlıyor. İçten yanmalı motorlu araçlarda genellikle egzoz sistemi ve şaft tüneli için ayrılan merkezi çıkıntı bu araçta yok. Bu da tüm yolcular için daha ferah ve açık bir iç mekan sunulmasına olanak tanıyor.
Üçüncü nesil Nissan Leaf’in resmi küresel lansmanı bu ay içinde gerçekleşecek. Şu ana kadarki bilgiler, evrim geçirmiş bir elektrikli otomobile işaret ediyor. Nissan, şık ve modern bir görünümü, bir aile aracı için gerekli olan pratiklik unsurlarıyla dengelemeye çalışıyor gibi görünüyor. Orijinal Leaf, dünyanın ilk kitlesel üretim elektrikli otomobili olarak bilinmeyeni keşfetme cesaretiyle Nissan’ın “kalp atan” modellerinden biri haline gelmişti. Yeni nesil ise bu mirası taşımak için ciddi bir sorumluluk üstleniyor.