AB’nin Temiz Sanayi Anlaşmasının bir parçası olarak AB bu alanda harcamalar yapmaya devam edecek.

On yılı aşkın bir süredir Avrupa “endüstriyel bir rönesans” yaşıyor fakat süreç epey pahalı. Üretimi kıtaya geri getirme çabalarına rağmen Avrupa, büyük ölçüde yabancı teknolojiye ve özellikle Çin’den gelen üretime bağımlı durumda. Artık değişen küresel dinamiklerle birlikte yeniden sanayileşmenin aciliyeti yeni bir ivme kazandı.
Donald Trump yönetimindeki ABD, Avrupa ticaret politikalarından uzaklaşırken, Avrupa Birliği (AB), sürdürülebilirlik ve karbonsuzlaştırmaya yönelik uzun vadeli vizyonunu koruyor. Avrupa Komisyonu “AB’nin rekabetçiliği ve karbondan arındırılması için bir plan” olan Temiz Sanayi Anlaşmasını açıkladı. Komisyon temiz enerji, elektrikli araç üretimi gibi sektörler için 105 milyar dolar bütçe açıkladı.
Elektrifikasyon ve Uygun Fiyatlı Enerji Eylem Planı
Plan direkt olarak elektrikli araçlardan bahsetmiyor fakat yakından alakadar ediyor. Uygun Fiyatlı Enerji Eylem Planı, insanların temiz enerjiyi benimsemesini hızlandıracak tedbirlerin ana hatlarını çiziyor. Başlıca hedeflerden bazıları şunlar:
Endüstriyel ve tüketici ihtiyaçlarını desteklemek için temiz enerji dağıtımını hızlandırmak.
Fosil yakıtlara bağımlılığı azaltmak için elektrifikasyonu artırmak.
Üretim maliyetlerini ve ev masraflarını azaltmak için enerji verimliliğini artırmak.
Elektrik fiyatlarının düşürülmesi, EV sahipliğini benzinli araçlara kıyasla daha uygun fiyatlı hale getirmek.
Çin Araçlarına Ekstra Vergi
AB, yerli otomobil endüstrisini güçlendirmek amacıyla Çin yapımı elektrikli araçların Avrupa pazarlarındaki hakimiyetini sınırlamayı amaçlayan ithalat tarifeleri uygulamaya koydu. Yüzde 45,3’e kadar çıkabilen bu tarifeler, otomobil üreticilerini üretimi Çin’e yaptırmak yerine Avrupa’ya kaydırmak içindi.
Bu uygulama bazı kullanıcıların hoşuna gitmedi fakat AB devlet destekli projelerin haksız rekabet olduğunu belirtti. Pek çok Çinli otomobil üreticisi halihazırda Avrupa’da üretim tesisleri kurma fırsatlarını araştırıyor. AB, yerel üretimi teşvik ederek onlarca yıldır devam eden offshoring’i tersine çevirmeyi ve endüstriyel tabanını yeniden canlandırmayı umuyor.
Temiz enerji ve 105 milyar avroluk bütçe kulağa hoş gelse de üreticiler bunu gerçekçi bulmuyor. ABD’nin AB’nin bu planlarına destek olmaması bu ümitsizliğin en büyük etkeni. Bu, 25 yıl içinde başarılması zor bir görev gibi duruyor. AB öncelikle hızlı değişen küresel bir aşamada endüstrisinin rekabetçi olma ihtiyacını dengelemeli. Bunu yaparken karbondan arındırma hedeflerine bağlı kalmak çok zor olabilir.